11 Mart 2013 Pazartesi



Kurumsal Sosyal Sorumluluk

                Sürekli olarak evrim geçiren Kurumsal Sosyal Sorumluluk (CSR) kavramı, 1930’lar ABD’sinde “Şirketler sosyal varlıklardır ve kar etmenin yanı sıra, sosyal hizmet işlevleri de vardır” düşüncesi esas alınarak ortaya çıkmıştır.  Şirketlerin, iş süreçlerini toplumların tümü üzerinde olumlu bir etki yaratacak şekilde yönetmeleri anlamına gelmesine rağmen standart bir tarifi veya herkesin üzerinde anlaştığı bir kriteri yoktur.  Bu kavramı sponsorluk, hayırseverlik ve sosyal pazarlamadan ayrı tutmak gerekir.  “Social Marketing-cause” ile karıştırılmaması gerekir; bu kavram bir ürünün ya da projenin aracılığıyla ürün satışı yapılarak uygulanmakta, sponsorlukta olduğu gibi ürünün satışına yönelik bir amaç gütmektedir. 
                Kurumsal Sosyal Sorumluluk çerçevesi altında şirketlerin sorumluluk alanları olan ekonomik, yasal, etik ve hayırseverlik sorumluluklarından hayırseverlik başlığı incelendiğinde, şirketlerin sosyal, kültürel ve eğitim katkısı sağlamasından bahsedilir.  Sosyal sorumluluğun getirileri olarak itibar ve risk yönetimi, finansal yönetim, çalışan kalitesinin arttırılması, yenilikçilik ve öğrenme, son olarak ise rekabet üstünlüğü sayılabilir.
                Bu çerçevede incelendiğinde, Türkiye ve dünyanın önde gelen telekomünikasyon şirketlerinden birini ele alacağız.  Sürdürülebilirlik (CSR) Raporu’nu titizlikle kamuoyuna sunan sayılı kuruluşlardan olan bu firma, sosyal sorumluluk çerçevesinde ülkemizde toplam nüfusa oranı %12 olan engelli bireyleri esas almıştır.  Bu proje genel hatlarıyla pek çok olanağa erişemeyen engelli vatandaşlarımızın toplumsal yaşam, eğitim ve üretimin dışında kalmasını engellemektir.  “Sanat ve Sanatçı Engel Tanımaz” sloganıyla yola çıkılan projede amaç, engelli vatandaşlarımızın sosyal anlamda engelleri aşarak yaşam kalitelerinde ciddi ve kalıcı çözümler bulmaktır. 
                AYDER VE UNDP ile ortak yürütülen proje kapsamında farklı sebeplerden dolayı dezavantajlı olan vatandaşlarımıza yönelik üçer aylık yetenek geliştirme atölyeleri düzenlenmekte olup Ekim 2008’den beri faaliyetler sürdürülmektedir. 
                Firmanın sosyal sorumluluk çerçevesinde yürüttüğü bir diğer proje ise 2009’dan bu yana devam etmektedir. Amacı okul öncesi eğitimin düşük olduğu bölgelerdeki çocuklara fırsat eşitliği sağlamak doğrultusunda nitelikli bir okul öncesi eğitim olanağı sunmak olan proje, Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü iş birliğiyle sürdürülmektedir.  Proje kapsamında çocuklara sunulan okul öncesi eğitimin yanı sıra, aileleri çocuk gelişimi ve iletişimi konusunda bilgilendirmek amacıyla anne eğitimleri de düzenlenmektedir. 
                Her iki projede de kar amacı gütmeksizin sosyal, kültürel ve eğitim katkısı sağlanmakta olup, şirketin diğer sorumluluk alanları ise detaylı şekilde CSR raporunda yer almaktadır. 

0 yorum:

Yorum Gönder