Kurumsal
sosyal sorumluluk projeleri kısa adıyla KSS artık ayırt edici bir nitelik değil
bir gereklilik halini almış bulunuyor. Kurumsal bir varlığa sahip her kurum bu
işin bir ucundan tutmaya çalışıyor. Kuruluşların kimi eğitim, sağlık gibi alanlarda projeler
üretirken kimi sanatı desteklemeyi tercih ediyor. Her ne alanda olursa olsun
kamu yararı için yürütülen bu gibi faaliyetlerin son derece önemli olduğunu
düşünüyorum.
Sosyal
sorumluluk projeleri öyle gelişti ki artık tek başına bir uğraş alanı olduğunu
söylemek mümkün. Hatta öyle ki artık en iyi sosyal sorumluluk projesi ödülleri
bile veriliyor.
Benim de yer
aldığım bir sosyal sorumluluk projesi olmuştu. Bu proje bir gsm operatörü
tarafından yürütülmektedir. Proje, Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği
tarafından gerçekleştirilen "KSS Çözümleri Pazaryeri" etkinliğinde,
"En iyi Kurumsal Sosyal Sorumluluk” çözümü seçildi.
Projenin adı
Düşler Akademisi’dir. Düşler Akademisi, fiziksel ve sosyal açıdan dezavantajlı bireylerin
sosyal hayata katılımını müzik, tiyatro, ritm, resim, dans gibi kültür sanat
faaliyetleriyle desteklemek için Birleşmiş Milletler Kalkınma Projesi (UNDP) ve
Alternatif Yaşam Derneği (AYDER)’nin de katkılarıyla 2008 yılından beri
yürütülen bir toplumsal gelişim projesidir.
Düşler
Akademisi projesi kapsamında 2010 yılı ile birlikte 2 yılda yaklaşık 1000
öğrenciye sanat atölyelerinde eğitim alma fırsatı sunuldu, ayrıca yetenekli 40
gencin sanatçı olarak istihdam edilmesini ve sanat alanında kariyer yapmak
isteyen gençlerin burs almasını sağlayarak bir sosyal girişimcilik modelinin
öncülüğü yapıldı. Sonuçlarına bakılırsa iyi koordine edilmiş faydalı bir proje
olduğunu söyleyebiliriz.
İlerlemenin ve
zenginliğin birlikte paylaşarak, üreterek gelebileceğini düşünüyorum. Gelişim
ve yeni üretimler için gerekli bütçeleri yaratan şirketlerin de karşılıklı bir
faydadan nasiplenecekleri açıktır. Düşler Akademisi projesi de bu çift taraflı
fayda sağlama girişiminin başarılı bir örneğidir.
0 yorum:
Yorum Gönder