İş hayatına başlayan her markanın öncelikli hedefi kalıcı
olmaktır. Kalıcı olmanın temeli ise markaya sağlam bir gelecek hazırlamaktan
geçer. Bu geleceği hazırlamakta en önemli noktalardan biri müşterilerde bir
duygu yaratmaktır. Oluşturulan duygu üzerinden müşterilerle sağlanan iletişim
markanın kalıcılığının zeminini hazırlar.
Markaların hikâyeleri ile müşterileri üzerinde oluşturduğu
duygular hikâyeleri ile ilgilidir. Son dönemlerde marka hikayesi çok üzerinden
durulan ve önemsenen bir olgu haline geldi. Markanın kuruluşundan başlayarak
şuan da varoluş amacına kadar kapsayan hikâyelerin başarısı markanın
başarısıyla bir yerde doğru orantılı. Müşterilerine ne sağlamaya çalıştığı,
yaptıklarıyla neyi değiştirmeye çalıştığı bir markanın hikâyesini oluşturan
unsurlardandır.
Benim hikâyesini çok başarılı ve ilgi çekici bulduğum marka
ise; Bosch. ‘’Dayanıklı ev aletleri’’ üreten markanın bu konuda ilk aklıma
gelen marka olmasının bir sebebi belki de kurucusu Robert Bosch’un ünlü
sözünden kaynaklanıyor. ‘’Güven
kaybetmektense para kaybetmeyi tercih ederim’’ diyen Robert Bosch’un bu sözü
beni her zaman çok etkilemiştir. Markasının itibarını ne kadar önemsediğinin
bir özeti olan bu söz ve arkasında yatan felsefe belki de Bosch’un bugün ki
başarısının sebebidir.
Bu dünyaca ünlü firmayı küçük bir tesisatçı dükkanından
başlayarak kuran Bosch’un bir önemli tarihi özelliği ise özellikle 20. yüzyılın başında bütün motorlu araçlara takılan ‘’manyeto’’yu bulması. Bosch’un hayatı ve başarı öyküsünü de okuduktan sonra başarısının sebebinin bu öyküden
geldiğine dair düşüncem kuvvetlenmeye başladı.
10.000 marklık bir sermaye ile kurduğu tesisatçı dükkânından dünyaca ünlü
bir markaya giden süreç Bosch’un hikaye anlamında müşterisine sunduğu en önemli
miras.
125 yıllık firmanın mottosu ise ‘’Yaşam için teknoloji’’.
Müşterilerinin yaşamını kolaylaştırmayı hedefleyen marka bu sözle de
müşterilerine ne vermek istediğini çok iyi anlatıyor. Ayrıca markanın sitesini
gezerken dikkatimi çeken bir şey oldu. Marka yenilik ve sürdürülebilirlik
kavramlarının önemle üzerinde duruyor. Bir markanın kalıcılığının
sürdürülebilirlik ile de bağlantılı olduğunu düşünüyorum. Marka sorumluluklarını
belirlerken yine kurucuları Robert Bosch’dan alıntı yapmış. ‘Sorumluluk güven
yaratır’ diyen Bosch markası sosyal sorumluluk anlamında da müşterilerin ve
hizmet verdiklerini toplumların çıkarları ve geleceğini gözeten bir yaklaşım güdüyor.
Bu da bize anlattıkları güven ve itibar temelli hikayeyi markanın her
aşamasında verdikleri mesajlara yaydıklarını gösteriyor.
Bosch markasının kendi sitesindeki tarihçesi.
0 yorum:
Yorum Gönder