Avrupa Yakasında oturan birisi için Anadolu Yakasına geçme sebebi olabilecek bir yer: Baylan Pastanesi. Ben Kadıköyü orada gidip oturmak için seviyorum hattâ. Pastanenin kurucusu Epir asıllı Rum Filip Lenas Arnavutluk'tan Türkiye'ye göç ettiğinde henüz 15 yaşındaymış ve tek hedefi iyi bir pastacı olmakmış. İstanbul'da Fransızların çalıştırdığı Türkiye'nin ilk çikolata imalathanesi Mulatiye'de çalışmaya başlamış ve sonra buradan edindiği tecrübelerle 1923'te Beyoğlu Deva Çıkmazı'nda ilk pastanesini açmış.
Baylan Pastenesinin web adresinde bu ilk pastane için şöyle denmiş: "Adını, Fransızca I'Orient (Şark) sözcüğünün okunuşu olan 'Loryan' koyar. Ve çok kısa bir süre içinde adı, dönemin ünlü pastaneleri Markiz, Lebon ve Moskova ile birlikte anılmaya başlar. Çünkü 200 çeşit pasta ve şekerlemesi onlara rakip olacak kalitededir."
O dönemde Atatürk konuklarını ağırlarken Markiz, Lebon ve Baylan Pastanelerinden tatlılarını yaptırırmış ve yalısındaki etkinliklerde hizmet kısmını Baylan ekibi üstlenirmiş.
Yine web sitesinde belirtildiğine göre yabancı adların Türkçeleştirilmesini öngören yasa uyarınca 1934 yılında pastanenin adı Loryan'ken Baylan oldu. Pastanenin müdavimlerinden olan Sanat Tarihi Profesörü Burhan Toprak'ın teklifiyle konulan Baylan adı, Çağatay Türkçe'sinde "Kusursuzluk, mükemmellik" anlamına gelmekteymiş. Baylan bu ismi aldıktan sonra bazı kişiler soyadı olarak Baylan'ı seçmiş ve hattâ bu adı çocuklarına verenler olmuş.
Baylan'ın ilkleri:
-İtalyan espressosu
-İtalyan dondurması
-Milk shake'ler
-İskandinav kanepeleri
-Likörlü, pralinli, limonlu ve krokanlı çikolatalar
Kurulduğu dönem ve şimdi de sürdürdüğü güzel lezzetleriyle Baylan, buluşma noktası olmaya devam ediyor. Kurucusu olan Filip Lenas hedefine ulaşıp muhteşem bir pastacı olmuş.
kup griye'den bahsetmemişsin ama :(
YanıtlaSil