''The Corporation'' belgeselinde ele alınan şirketlerin insanların yaşamlarını ne şekilde sömürdüğünü, şirketlerin nasıl bir kilise yada herhangi bir siyasi bir parti kadar güçlü olduğunu,yasalar karşısında şirketlerin kendilerini birey görüp yasalardan yararlanmak istemelerini izledik ve bunlarım oluşum süreçlerini izledik.Ben belgeselde ele alınan ve genellikle Amerikan odaklı şirketler yerine insanların haklarının savunucusu geliştirici olan ve ülkelerin demokratileşmesi adına uyum yasaları belirleyen ve kendini bunların savunucusu olarak anılan en büyük iki topluluk Birleşmiş Milletler'in ve Avrupa Birliği hayalinin ''The Corporation'' belgeselinde gösterilen insanları sömüren şirketlerden farksız olmadığını örneklemek istedim. Ele almak istediğim konu
"Darwin's Nightmare" adlı belgeselde ele alınan konu Afrika'da sömürün ne kadar yaygınlaştığını hatta trajikomik bir biçimde yasallaştığını ve bu sömürününde bu iki büyük topluluk tarafından yapıldığını gözler önüne seren bir yapıt.Belgeselde Tanzanya'nın doğal kaynakları olan dev tatlı su balıklarının bu ülkede yaşayan insanlar sömürülerek AB ülkelerine satılması sonucunda Avrupalı silah tüccarlarının Afrika'ya balıklar karşılığında askeri tecihzat yollması ele alınıyor.Aslında Tanzanya sadece dev tatlı su balıklarının yanı sıra kahvesi,mısırı ve pamuğu ile de oldukça zengin bir ülke. Ancak bu saydıklarımın hepsi AB ülkeleri tarafından ordaki insanlar sömürülerek kullanılıyor. Bunun sonucunda ülkede siyasal ve toplumsal düzen tam amlamıyla yıkıma uğruyor.Belgeselde de gösterildiği Tanzanya’nın başlıca ihraç kaynağı
Victoria Gölü’nde avlanan ‘Nil Levreği’ adlı balık AB ülkelerinden gelen uçaklar ile taşınıyor ve Victoria Gölü kıyısındaki Mwanza şehrinin havaalanına iniş yapan uçaklar Mwanza'ya silah getirip AB ülkelerine bu balıkları götürüyorlar. Mwanza kentinde bulunan balık fabrikasında çalışanlar günlüğü bir dolara hayattaya kalmaya çalışıyorlar nitekimde buda oldukça zor şartlar demek.Bir yandan AB ülkelerine gönderilen yüzlerce ton balık karşılığında ise günlüğü bir dolara hayatta kalma mücadelesi.Avrupa ülkeleri bu insanların yiceklerini çalarak onları sömürerek hayatlarını çalıyor ve karşılığında bu insanları savaşa ölüme itiyor.
Belgeselde en ilginç olan ise Tanzanya'ya gelen AB temsilcilerinin,balık ihracatındaki artışın Tanzanya ekonomisine sağladığı gelişim ve katkıdan duyduğu memnuniyeti dile getirmesi idi. Belgeselde AB temsilcileri bu konuşmayı yapar iken arkadaş çocuklar plastik poşetleri eritip ciğerlerine çekmesi AB ve BM toplulukların kendi çıkarları söz konusu olduğunda nasıl sessiz kalacaklarına ve yaşanılanalara nasıl toz pembe bakacalarına en güzel örnek olsa gerek. Belgeselin sloganı da bu olsa gerek
"Afrika Avrupa’ya hayat taşıyor, Avrupa ise Afrika’ya ölüm." Bunları ele aldığımda bu topluluklar benim adıma ''The Corporation'' belgeselinde ele alınan şirketlerden farksız değil ve olmucaklarca.
* "Darwin's Nightmare" adlı belgeseli izlemek için linke tıklayabilirsiniz.
0 yorum:
Yorum Gönder