Kitap-lık
dergisini ilk defa
2002-2003 yıllarında
ablam sayesinde tanıdım. 12 yaşındaydım
ve daha sonra
benimde uzun süre
okuduğum bir edebiyat
dergisi oldu. Ancak zaman
geçtikçe, onunda üzerinde
eleştiri yapmaya, farklı yönlerini
görmeye başladım, farklı basımlara
da yöneldim. Yine de
hala okuduğum ve oldukça
dönüşen ve değişen bir dergi
olduğundan dolayı bu
ödev için Yapı
Kredi Yayınlarının Kitap-lık edebiyat dergisini seçtim.
Kitap-lık
dergisi, ilk olarak
isminin de tanımladığı
gibi Yapı Kredi
Kültür Sanat Yayınları’nın
kitap/ yayın bülteni adı altında
ücretsiz olarak basılmaya
başlar. Ardından ücretli bir bülten
olarak yayın hayatına
devam eder ve
1997 yılında mevsimlik yayınlanan edebiyat dergisine dönüşür. 2003’te aylık bir
dergi olarak raflardaki
yerini alır.
Ben Kitap-lık dergisinin 2005’ten sonraki dönemi hakkında
bilgi sahibiyim. Bu döneme
genel çerçevede baktığımızda, sadece konseptinde
değil, içeriğinde de büyük
bir değişim yaşadığını söyleyebilirim. Aylık basıldığı
ilk dönemlerde 300 sayfaya
yakın olan dergi
gittikçe azaldı ve
bugünkü 100-120 sayfalık halini aldı.
Sayfa sayısındaki azalma içeriğini
de etkiledi. Dergi başlıklarından
vazgeçmese de, eskisi kadar
ayrıntılı ele alamadığından
okuyucularda daha özensiz ele alınmış
hissinin oluşmasına neden oldu.
Bunu, sonraki yıllarda, dergide sanki bir
editörün elinden geçmemiş havası veren
yazım ve imla hataları olan eserlerin yayınlanması takip etti.
Ama ne olursa
olsun, Edip Cansever,
Ece Ayhan, Cemal
Süreya
gibi önemli şair ve
yazarların biyografilerini, bilinmeyen özelliklerini sunmasıyla, diliyle okumayı sevdiğim bir dergiydi. Fakat bende
büyüdükçe ve bu sektör hakkında
daha fazla bilgi
sahibi olmaya başladıkça derginin yayın çizgisindeki
tek düzeliği gözüme çarpmaya
başladı. Daha sonra
öğrendim ki bunun
sebebi her ne kadar YKY
bir kendi
başına var olan yayınevi
şirketi
olarak gözükse de aslında bankaya bağlıdır. Bu nedenle
bankanın duruşunu, devletle, sektörlerle ilişkilerini etkileyecek bir içeriği
yayımlayamaz. YKY’nin yayımladığı yeni kitabın
reklamını yapmakla, diğer dergiler
ve yayımlarla, kültür merkezi
ile birbirini takip etmekle
yükümlüdür. Aslında özgür bir
yayın alanına sahip değildir
ve bu yüzden
ağırlığını Türk ve
Dünya edebiyatına vermektedir.
Ancak,
2011 yılında, sadece dergiye
yazılarını yollayan 35 yaş ve üzeri
yazarların eserlerini yayınlama kararı alması,
her türlü değişime
rağmen Kitap-lık’ı takip eden
yazar-okuyucu kitlesini etkilediğini ve birazda
kaybetmesine neden olduğunu
düşünüyorum.
Sonuç olarak, her ne kadar bağımsız
bir edebiyat dergisi olmasa da,
yeni, genç yazarların
eserlerini yayınlamama kararı alsa
da,
zaman içerisinde büyük bir
değişim gösterse de, aylık edebiyat
dergileri arasında içeriği ile ekibi
ile önemli bir
yerde olduğunu ve okunma
değeri taşıdığını söyleyebilirim
0 yorum:
Yorum Gönder