Benim için televizyon kanalları şöyle ayrılır; ulusal kanallar, belgesel kanalları, haber kanalları ve Flash tv...
En
etkili iletişim araçlarından biri olan televizyon özellikle de 1987’de ilk özel
televizyon kanalı Star Tv’nin yayın hayatına başlamasıyla, Trt döneminden kalma
ciddiyetten biraz olsun sıyrılmaya başladı. Tv dizileri, gündüz kuşağı
programları, talk showlar... İzleyici sayısı ve izleyicilerin demografik
özellikleri çeşitlendikçe farklı çeşitte ve çok sayıda yeni televizyon
kanalları kurulmaya başladı. Şuan karasal yayın yapan kanallar, uydu kanalları,
kablolu kanallar gibi çok farklı çeşitte hatta hd özelliği taşıyan aynı kanalın
daha gelişmiş yayın özelliklerine sahip olanı şeklinde birçok tv kanalına sahibiz. İşte bunların içinde bence bir fenomen: Flash Tv.
Düşünüyorum
da nasıl yani? Flash Tv nasıl hala yayın hayatına devam ediyor? Benim gibi
komik bulduğu ve şaşkınlıklar içinde kaldıkları için mi izliyor insanlar ve
böylece ratingleri mi artıyor yoksa gerçekten beğenerek, severek izleyenler de
var mı? Bana en mantıklısı şu geliyor: Kanal yöneticileri öncelikleri
kendilerini eğlendirmek için kurdular bu kanalı.
Her
kanalın en ciddi programı olarak gördüğümüz haberler bile Flash Tv’de bir
başka. Gökhan Taşkın’la ana haber hiç izlemediyseniz ne demek istediğimi
anlayamazsınız. Her şey farklı bu kanalda; her şey yapılıyor. Mesela stüdyoya
hapishane konsepti kuruluyor, Dilber Ay hapishanedeki vatandaşlarımız için türküler okuyor, onların mektuplarını alıyor, dertlerini paylaşıyor. Önemli
tarafı şu ki; hapishanedeki vatandaşlarımız tarafından çok beğenildiğini ve
belki de bu programda kendilerini bulduklarını düşünüyorum. BU açıdan bakarsak
belki de Flash Tv önemli bir açığı doldurdu ve çok başarılı bir televizyonculuk
hareketi yaptı.
Bir
evlilik programı düşünün, adı: ‘’Ne Çıkarsa Bahtına’’ olsun. Evet aslında
gerçekten de öyle değil mi? Bir tv kanalına çıkıp eş aramak başka nasıl
anlatılır ki? Ne çıkarsa bahtına... Ben açıkçası Flash Tv’nin evlenme
programını veya Yalçın Abi’nin kayıpları bulduğu programı eleştirmeyeceğim.
Çünkü çok büyük kanallarda olan diğer evlenme veya kayıp bulma programları da
bunlardan farklı değil. Esra Erol’un yaptığı evlenme programındaki evlenme adayları
biraz daha süslü ve program daha çok izlenen bir kanalda diye bu onu Ne Çıkarsa
Bahtına’dan farklılaştırmıyor. Televizyonculuğun yozlaşmış hali belki şeklen
farklı ama Flash Tv’de de başka büyük kanallarda da aynı.
Flash
Tv’den bahsetmişken bir televizyon fenomeni Yalçın Çakır nam-ı değer ‘’Yalçın
Abi’’’nin kayıp bulma programından bahsetmeden geçemeyeceğim. Bence bu program
YouTube’a içerik üretmek için yapılmış olmalı. Bazı yerlerinde artık bu kadarda
olmaz dedirtip beni katılımcıların kast ajansından olup olmadığı konusunda
çelişkiye düşüren bir program.
Her
kanal aynı türde yayın yapacak, kaliteli olacak diye bir kaide olamaz. Zaten
burada kalite dersem kalitenin ölçütleri, ne kaliteli ne değildir,
televizyonculuk etiği nedir gibi birçok başka konuyu da konuşmak gerekir. Benim
burada asıl bahsetmek istediğim Flash Tv’nin yaptığı yayının farklılığının ne
kadar kabul edilebilir olduğu. Belki de belirli bir kesim için gerçekten tatmin edici ve
beğenilen bir kanal fakat benim için bir komedi ögesi olmaktan ileri
gidemeyeceği muhakkak.
0 yorum:
Yorum Gönder