28 Aralık 2012 Cuma

Türk Televizyonun Gerçeği: Flash Tv


                Benim için televizyon kanalları şöyle ayrılır; ulusal kanallar, belgesel kanalları, haber kanalları ve Flash tv...

                En etkili iletişim araçlarından biri olan televizyon özellikle de 1987’de ilk özel televizyon kanalı Star Tv’nin yayın hayatına başlamasıyla, Trt döneminden kalma ciddiyetten biraz olsun sıyrılmaya başladı. Tv dizileri, gündüz kuşağı programları, talk showlar... İzleyici sayısı ve izleyicilerin demografik özellikleri çeşitlendikçe farklı çeşitte ve çok sayıda yeni televizyon kanalları kurulmaya başladı. Şuan karasal yayın yapan kanallar, uydu kanalları, kablolu kanallar gibi çok farklı çeşitte hatta hd özelliği taşıyan aynı kanalın daha gelişmiş yayın özelliklerine sahip olanı şeklinde birçok tv kanalına sahibiz. İşte bunların içinde bence bir fenomen: Flash Tv.
                Düşünüyorum da nasıl yani? Flash Tv nasıl hala yayın hayatına devam ediyor? Benim gibi komik bulduğu ve şaşkınlıklar içinde kaldıkları için mi izliyor insanlar ve böylece ratingleri mi artıyor yoksa gerçekten beğenerek, severek izleyenler de var mı? Bana en mantıklısı şu geliyor: Kanal yöneticileri öncelikleri kendilerini eğlendirmek için kurdular bu kanalı.
                Her kanalın en ciddi programı olarak gördüğümüz haberler bile Flash Tv’de bir başka. Gökhan Taşkın’la ana haber hiç izlemediyseniz ne demek istediğimi anlayamazsınız. Her şey farklı bu kanalda; her şey yapılıyor. Mesela stüdyoya hapishane konsepti kuruluyor, Dilber Ay hapishanedeki vatandaşlarımız için türküler okuyor, onların mektuplarını alıyor, dertlerini paylaşıyor. Önemli tarafı şu ki; hapishanedeki vatandaşlarımız tarafından çok beğenildiğini ve belki de bu programda kendilerini bulduklarını düşünüyorum. BU açıdan bakarsak belki de Flash Tv önemli bir açığı doldurdu ve çok başarılı bir televizyonculuk hareketi yaptı.
                Bir evlilik programı düşünün, adı: ‘’Ne Çıkarsa Bahtına’’ olsun. Evet aslında gerçekten de öyle değil mi? Bir tv kanalına çıkıp eş aramak başka nasıl anlatılır ki? Ne çıkarsa bahtına... Ben açıkçası Flash Tv’nin evlenme programını veya Yalçın Abi’nin kayıpları bulduğu programı eleştirmeyeceğim. Çünkü çok büyük kanallarda olan diğer evlenme veya kayıp bulma programları da bunlardan farklı değil. Esra Erol’un yaptığı evlenme programındaki evlenme adayları biraz daha süslü ve program daha çok izlenen bir kanalda diye bu onu Ne Çıkarsa Bahtına’dan farklılaştırmıyor. Televizyonculuğun yozlaşmış hali belki şeklen farklı ama Flash Tv’de de başka büyük kanallarda da aynı. 
                Flash Tv’den bahsetmişken bir televizyon fenomeni Yalçın Çakır nam-ı değer ‘’Yalçın Abi’’’nin kayıp bulma programından bahsetmeden geçemeyeceğim. Bence bu program YouTube’a içerik üretmek için yapılmış olmalı. Bazı yerlerinde artık bu kadarda olmaz dedirtip beni katılımcıların kast ajansından olup olmadığı konusunda çelişkiye düşüren bir program.
                Her kanal aynı türde yayın yapacak, kaliteli olacak diye bir kaide olamaz. Zaten burada kalite dersem kalitenin ölçütleri, ne kaliteli ne değildir, televizyonculuk etiği nedir gibi birçok başka konuyu da konuşmak gerekir. Benim burada asıl bahsetmek istediğim Flash Tv’nin yaptığı yayının farklılığının ne kadar kabul edilebilir olduğu. Belki de belirli bir kesim için gerçekten tatmin edici ve beğenilen bir kanal fakat benim için bir komedi ögesi olmaktan ileri gidemeyeceği muhakkak.

0 yorum:

Yorum Gönder