Devletin mekanizmasında burjuva sınıfı aristokratlar dini zümreler gibi çeşitli güç odakları her zaman yer almıştır. Zaman içinde devletin içinde yaşıyan bu kuvvetler değişmiştir.
Sanayi devrimi ile çok uluslu , çok ortakları yani çeşitli hücrelerden meydana gelmiş şirketler , holdingler kuruldu. Bu kurumlar ideolojik bir alt yapıları yoktur. En büyük amaçları ortaklarına her şart ve durumda kar getirmektir. Özellikle çok uluslu şirketlerin elde ettiği karlar o kadar çok yüksek rakamlara ulaşırki bir çok ülkenin ekonomisini arkasında bırakır.
Devletler kadar güçlü mali bir yapısı bulunan bir kurumla baş etmek hiç kolay değildir. Çünkü dünya üzerinde yaşanmış bütün sistemlerde sermaye sahip olanlar mutlak bir gücü vardır. Bu güç zamanında devlet eliyle yaratılmış desteklenmiş veya peşkeş çekilmiş olabilir. Gücüne ,yani karlılığını , işçi sayısı , pazar ülkelerini artıran bir şirket zamanla bağlı bulunduğu hukuksal yapı olan devletlerle pazarlık gücüne kimi zamanda yöneten bir güç olabilir. Çünkü büyük bir şirketin bir anda dünya piyasasında çekilmesi demek dünyanın veya ülkenin krize girmesi demektir. Yakın zamanda bunun örnekleri mevcuttur.
Devletin amacı ise halkının mutluluğunu yaşam seviyesini artırmak olarak kurulmuştur. Fakat büyük sermaya güçlerinin elinde devletten daha fazla bir sermaye bulununca devlet o noktada halkı idare edip şirketlerin karlığını artmasına yardımcı olma noktasına gelmektedir. Bildiğimiz şirketlerin 1. amacı kar elde etmektir.
Bu karı elde etmek için her türlü yasa açığı , savaş ve kriz faydalanmaya çalışan bir canavardır. Bu canavarlar bize reklam ve halkla ilişkiler ile daha evcil sevimli bir varlık olarak sunulmaya çalışılır.
Bu canavarlar gerçekten insanı ahlakı suçlar işliyebilir , tıpkı biz "insanlar" gibi. Mühim olan bu suçları görmemekle kalmıyıp etkin birer rol oynamaktır.
Fakat asıl sorun bence insan doğasıyla ilgili insanın içindeki güçlü olma isteği alakalıdır. Olay şirketler değil insan doğasıdır. İnsan doğadan koptukça doğayı yok etmeye bencil varlıklar olmaya başlamıştır.
8 Aralık 2012 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder