30 Aralık 2012 Pazar

KİMİN SÖZCÜSÜ ?

  Bu yazımda, Türkiye'de  tarafsız  gazeteciliğin  olmadığı  ile ilgili  kalıplaşmış  eleştiriler  sunmayacağım  gibi,  son  zamanlarda  basında  çıkan  Sözcü Gazetesi - THY  polemiğiyle  de  ilgilenmeyeceğim.  Yalnızca  Sözcü Gazetesi  ile  ilgili  genel  bakışımı  paylaşacağım.

  Düşünmek,  eleştirmek  ve   muhalif  olmak  günümüzde  hasreti  çekilen  kavramlar  olmasına  karşın,  bunlara  sahip  olan  az  yayın  organlarımızın  daha  güzel  işler  yaptıklarını  görmek  isteriz  elbette.  Sözcü Gazetesi  de  "muhalif"  kimliğiyle  her zaman sesini  duyurmaya  çalışan  ve  tiraj  tablolarında  ilk onda  yeri garanti  olan  bir yayın organı.

  Gazetenin  isminden  de  anlaşılacağı  gibi "sözcülük"  misyonunu  üstlenmiş  ve  bunu  başarılı  bir  şekilde  de  uygulamış  olduğunu  görüyoruz.  Öncelikle  sözcülüğün  kendi  kendine  yapılamayacağını  belirtmek  isterim.  Yani  bir  sözcü,  sözcülüğünü  yapacağı  başka  bir  oluşuma  ihtiyaç  duyar.  Burada  bu yayın  organının  neyin  sözcülüğünü  yaptığı  tespit  etmemize  hiç  gerek  yok! Zaten  kendisi  bas  bas bağırıyor!  İnsanların  "taraflı  haber"  kustuğu  şu  zamanlarda,  öyle  taraf  olunmaz,  böyle  olunur  ısrarı yerine;  "haber  kalitesi"  üzerinde  ısrar  edilmesi  gerektiği  inancındayım.  Aksi  takdirde,  medya  güvenilirliğinin  sıfıra yakın  olduğu  günümüzde,  bu  yayın  organının (kendi  kemik  kadrosu  da  dahil)  hiç  kimseye  karşı  inandırıcılığını  sürdüremeyeceği  çok  açık.

  Muhalif  gazeteciliğin,  bir  tarafı  itin  malum  bir  yerine  koyarken,  diğer  tarafı  şişirme  bir  aşırılıkla  yüceltmek  olmadığının  anlaşılmasını  diliyor  ve  çok  değerli  yazar  kadrosuna  sahip  olan  Sözcü Gazetesi'nin  daha  iyi,  güvenilir  ve  kaliteli  işler  yapacağına  dair  inancımı  sürdürüyorum.

1 yorum: