The corporation belgeselinde 200 yıl önce gerçekleşen sanayi devrimi ve sonucunda kurulan modern sirketlerin aslında nasıl bir 'çürük elma' olduğunu izledik. Sanayi Devrimi ile hayatımıza giren iş gücü, sermaye ve kapitalizm gibi kavramlar başta olmak üzere geçen 200 yıl boyunca hayatımız şekillendi. Ancak modern ve anonim şirketler kurulması dünyanın lehine değil aleyhine oldu. Kurulan şirketler büyüdükçe, dünya küçüldü. Hepimiz ne kadar bu dünyanın paydaşı isek, anonim şirketler hepimizden çok bu dünyanın paydaşı oldu ve asla telafisi olmayan suçlar işledi. Günümüzde şirketler ikiye ayrıldı: çevre dostu ve çevre düşmanı olan şirketler. Bu süreçte şirketler yasal olarak 'kişi' kabul edildi ve ''Şirket nasıl bir kişidir?'' sorusu yöneltildi. Örnek verecek olursak Microsoft şirketi tüketicinin gözünde saldırgan, Mcdonald's ise sempatik olarak yer edinmiş. Çevre Dostu olmayan şirketler; çevre suçları işlemiş ve toplumsal sorumluluklarrını hiçe saymıştır. BP'nin 2010 yılındaki Meksika körfezi skandalını hatırlayın. Şirketin hatası ve bu hata karşısındaki tutumu BP'nin çevre dostu olmayan bir kuruluş olduğunu gözler önüne serdi. Çevre Suçlarının yanı sıra İnsan haklarını da ihlal eden çalışma şekline sahip olan bir başka marka ise Nike. İşçilerini saatte 0.8 dolar gibi bir ücrete çalıştırdığı ve üretimini ucuza getirmek için fakir ülkelerde yapan Nike, gerçekler ortaya çıktıktan sonra büyük çaplı bir kriz yaşadı. Şirketi kişi olarak inceleyen bu belgesel, aynı zamanda şirketlerin çevre için ne yaptıklarını ticaret ekonomisi çevresinde inceliyor. The Corporation, kişilerin değil kişileşmiş şirketlerin çağımızın asıl psikopatları olduğunu ileri süren Sundance Film Festivali seyirci ödüllü belgeseldir.
9 Aralık 2012 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder