9 Aralık 2012 Pazar

BİR PSİKOPATIN GÜNLÜĞÜ


           "The Corporation" belgeseli gerçekleşmiş bir felaket senaryosudur. En büyük kâr hayali ile harekete geçmiş aşina olduğumuz ya da ismini dâhi bilmediğimiz yüzlerce şirketin  nasıl egemen güç haline gelmiş olduklarını anlatır. Bu egemenlik Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre psikopat karakteristiğini her yönüyle taşıyan bir tüzel kişiliğin egemenliğidir.

                                                       
            Sanayi devrimi ile ilk tohumlarını atan bu egemenlik biçimi, günümüzdeki sosyal ağların yaptığı gibi her yere ulaşmayı başarmış ve insanların yaşamının her alanına müdahil olabilmiştir. Fakat bu sistemin tartışmaya açık çok tarafı vardır. Şirketler sebep oldukları ile bizi adeta bir savaşa mahkum etmektedirler. Hayvan deneyleri, insan sağlığını hiçe sayan uygulamalar, bütün çevre sorunları, miras bırakılan hastalıklar ve çok daha fazlası bu savaşın insanın pasif konumda bırakıldığı cephelerini oluşturur. Bunlar şirketlerin bize armağan ettiği sonuçların  geleceğimizi tehdit etmekte olan parçalarının çok küçük bir kısmıdır. Onlar yarattıkları olumsuz sonuçları, uyguladıkları algı yönetimi ile sorunsuzca minimize edebilirler.
            Şirketler bu savaşı öyle akıllıca yürütürler ki çoğu zaman bu etkiler görülemez. Bir kıyafet satın alırken üzerinde "Bu kazağı alarak, bir çocuğun eğitimine katkı sağlamış olacaksınız." yazısını görürseniz mutlu olursunuz ve o kazağı satın alırsınız, çünkü bu yazının altında "Biz bu kazakları on üç yaşında ve oldukça kötü koşullarda çalıştırdığımız çocuklara yaptırıyoruz, keyifli alışverişler!" yazısı yoktur. Elbette bir psikopattan yaptıklarının ahlaki sorumluluğunu almasını bekleyemeyiz.
           2025'te dünya nüfusunun çok büyük bir kısmı içecek temiz bir suya ulaşamayacak. Bu ve benzeri pek çok istatistiksel araştırma bir senaryo değil, gerçek verilerdir. İnsanlık yüksek bir uçurumun ucuna doğru sürükleniyor. Belgeselde kullanılan metaforda olduğu gibi uçmayı ilk deneyen insanların yaptıkları hataya düşerek uçamayacağınız aletler kullanırsanız çekim yasasına mağlup olursunuz. O insanlar bunu denerken gerekli teknik bilgiye sahip değillerdi oysa bugün bilgi birikimi ve aklın geldiği nokta bunu engellemeye yetecek düzeydedir. Tabi bunun için "önce kâr" fikrinden vazgeçmek gerekecek.
                                           

0 yorum:

Yorum Gönder