The Corporation belgeseli genel olarak şirketlerin
hukuki anlamda tüzel bir kişilik sayılmasının getirileri üzerine yapılmış bir
yapıttır. Tüzel kişilik olmak demek, şirketlerin yaptıklarından sorumlu, dava
edebilen veya edilebilen bir yapıya sahip olması demektir. Eğer şirketi biz
insan olarak kabul ediyorsak, şirket nasıl bir insan ? İyi mi kötü mü, ahlaklı
mi yoksa ahlaksız mı ? Belgesel, tüm bunların cevabını Dünya sağlık örgütünün “Personality
Diagnostic Checklist” olarak adlandırılan kişilik testi üzerinden
değerlendirmiş. Bu testi işçi ve insan sağlığına, hayvanlara ve çevreye zarar
olarak dört ana kol üzerinden gerçekleştirmişler. Şirket dördünde de başarısız
olarak değerlendirilmiş. Ve sonuç olarak şirketin Dünya'nın her yerinde her dilinde bir "psikopat" olduğuna karar
verilmiş.
Şirketler kar amacı güden kurumlardır ve bu amaçlarını
gerçekleştirirken ne yazıkki paydaşlarına verdiği zararı farkına varmakta
güçlük çekerler. Etrafına bu kadar zararlı bir birey de ancak psikopat olarak
değerlendirilebilir. Belgesel de şirketin bu psikopatca davranışlarının
sonuçları yer alıyor. Bunlardan bazıları; insanların ve hayvanların yaşam
alanlarını yok etme, daha fazla kar için insan sağlığına zarar verme vb. Şirketler
çevreye verdikleri zararın bedelini ödemekle yükümlendirildiler. Örneğin, belgeselde
1990’lı yıllarda çevreye verdikleri zarardan ötürü şirketlerin ödediği ceza
miktarları veriliyor. Bu şirketlerden, uluslararası bir ilaç şirketi olan Roche
500 milyon Dolar ödeyerek en fazla ceza ödeyen şirket ünvanını almış. Şirketin
psikopatça davranışlarından biri de haksızlık. Bu konu açıkçası benim belgesel
boyunca en çok ilgimi çeken konu oldu. Ortada olan en büyük haksızlık
şirketlerin açlık sınırında olan bireyleri çok düşük ücretlere çalıştırması.
Onların çaresizliğinden faydalanması. Örneğin Dünyan’ın önde gelen spor markası
Nike’ın dökümanlarına göre bir işçinin saatlik ücreti 0.70 Dolar olarak
belirlenmiş. Bu ücret onları ancak günde bir öğün yemek yerken ikinci öğün
yemeği yiyebilme imkanına yaklaştırmış.
Sonuç olarak şirketlerin tüzel
kişikliler olarak üzerlerine aldığı sorumluluğu bugün daha iyi yürütebildiğine
inanıyorum. Öyle ki ekonomik ve hukuki anlamda sorumluluklarını yerine getiren,
sonrasında etik ve sosyal sorumluluklarını da yürütebilen şirketler 2000’li
yıllardan beri ülkemizde mevcut.
Arzu edenler filmi buradan izleyebilir ;
0 yorum:
Yorum Gönder