9 Aralık 2012 Pazar



The Corporation belgeseli genel olarak şirketlerin hukuki anlamda tüzel bir kişilik sayılmasının getirileri üzerine yapılmış bir yapıttır. Tüzel kişilik olmak demek, şirketlerin yaptıklarından sorumlu, dava edebilen veya edilebilen bir yapıya sahip olması demektir. Eğer şirketi biz insan olarak kabul ediyorsak, şirket nasıl bir insan ? İyi mi kötü mü, ahlaklı mi yoksa ahlaksız mı ? Belgesel, tüm bunların cevabını Dünya sağlık örgütünün “Personality Diagnostic Checklist” olarak adlandırılan kişilik testi üzerinden değerlendirmiş. Bu testi işçi ve insan sağlığına, hayvanlara ve çevreye zarar olarak dört ana kol üzerinden gerçekleştirmişler. Şirket dördünde de başarısız olarak değerlendirilmiş. Ve sonuç olarak şirketin Dünya'nın her yerinde her dilinde bir "psikopat" olduğuna karar verilmiş. 
Şirketler kar amacı güden kurumlardır ve bu amaçlarını gerçekleştirirken ne yazıkki paydaşlarına verdiği zararı farkına varmakta güçlük çekerler. Etrafına bu kadar zararlı bir birey de ancak psikopat olarak değerlendirilebilir. Belgesel de şirketin bu psikopatca davranışlarının sonuçları yer alıyor. Bunlardan bazıları; insanların ve hayvanların yaşam alanlarını yok etme, daha fazla kar için insan sağlığına zarar verme vb. Şirketler çevreye verdikleri zararın bedelini ödemekle yükümlendirildiler. Örneğin, belgeselde 1990’lı yıllarda çevreye verdikleri zarardan ötürü şirketlerin ödediği ceza miktarları veriliyor. Bu şirketlerden, uluslararası bir ilaç şirketi olan Roche 500 milyon Dolar ödeyerek en fazla ceza ödeyen şirket ünvanını almış. Şirketin psikopatça davranışlarından biri de haksızlık. Bu konu açıkçası benim belgesel boyunca en çok ilgimi çeken konu oldu. Ortada olan en büyük haksızlık şirketlerin açlık sınırında olan bireyleri çok düşük ücretlere çalıştırması. Onların çaresizliğinden faydalanması. Örneğin Dünyan’ın önde gelen spor markası Nike’ın dökümanlarına göre bir işçinin saatlik ücreti 0.70 Dolar olarak belirlenmiş. Bu ücret onları ancak günde bir öğün yemek yerken ikinci öğün yemeği yiyebilme imkanına yaklaştırmış. 
Sonuç olarak şirketlerin tüzel kişikliler olarak üzerlerine aldığı sorumluluğu bugün daha iyi yürütebildiğine inanıyorum. Öyle ki ekonomik ve hukuki anlamda sorumluluklarını yerine getiren, sonrasında etik ve sosyal sorumluluklarını da yürütebilen şirketler 2000’li yıllardan beri ülkemizde mevcut.

Arzu edenler filmi buradan izleyebilir ;

0 yorum:

Yorum Gönder