9 Aralık 2012 Pazar


 

         Sanayi Devrimi,  Kapitalizim, Şirket,  Sermaye, Piyasa Ekonomisi,  Kar  Maksimizasyonu…  Tüm  bu kavramlar   hayatımıza  gireli  sadece  200  sene  olmasına  rağmen  bugün  dünyanın  odak noktasını   oluşturan ekonomik  sistemin,   o  meşhur  “çarkın”  en  önemli  parçalarıdırlar.  Her  ne  kadar  “Biz” ve “Dünya”  yani  bu “çarkın”  en  önemli  paydaşlarından  “Toplum”  ve  “Çevre”  tüm  bu  diğer  parçalar  karşısında   ikinci  plana  atılsa  da  en  nihayetinde   ortaya  çıkacak  olan  önüne  geçilemez  olumsuz  sonuçların  sorumluluğunu  üstlenmek  eğer  önlem  alınmadığı  taktirde  yine  Anonim  Şirketlere  kalmayacaktır.

Mark  Achbar,  Jennifer Abbott  ve  Joel  Bakan  tarafından  yönetilen,  Sundance  Film  Festivali  Seyirci  Ödüllü  “The  Corporation” adlı  belgesel  film,  Anonim  Şirketin  nasıl  modern  çağın  yasalar  nezninde  görünür  bir  tüzel  kişiliğine  dönüştüğünü, Biyosfer’de  ve  insanlar  üzerinde   nasıl  kalıcı  ve  yıkıcı  etkiler  bıraktığını  ve  onları  nasıl  potansiyel  bir  “psikopat”  olmaya  aday  yaptığını  bir  psikiatristin  hastasını  incelemesi  gibi  ele  alıyor  ve  bunu  yaparken  de  WHO’nun  Personality  Diagnostic  Checklist  yani  Kişilik  Teşhis  Kontrol  Listesi  kıstasını  kullanıyor.  Sanayi  Devrimi  döneminde  Karl  Marx’ın  da  belirttiği  “çalışanın  işine,  kendine,  ürettiği  ürüne  ya da  çevresine  olan  yabancılaşması”  gibi  sorunlar  günümüzde  ortaya  çıkan  küresel  boyuttaki  toplumsal  ve  çevresel  sorunların yanında  zayıf  kalıyor.  Ortaya  çıkan  sonuçlardan  anlaşıldığı  üzere  çok  uluslu,  büyük  sermayeli,  yüksek  kar  marjlı  anonim  şirketlerinin,  her  gerçek  kişilik  gibi  mülk  alıp  satabilen,  ödünç  para  alabilen,  mahkemeye  gidebilen  veya  dava  edilebilen  aynı  zamanda  “sınırlı  sorumluluk”  ilkesiyle  hareket eden,  ahlaki  vicdana  sahip  olmayan  ve  sadece  hisse  sahiplerinin  çıkarlarını  gözetmek  adına  diğer  paydaşların  çıkarlarını  ve  haklarını  hiçe  sayan,  kendisini  yaratan  gerçek  kişiliklerin  kontrolünden  çıkıp  onların  üzerinde  onları  da  kapsayan  yepyeni  bir  kişilik  olarak  karşımıza  çıkan  modern  çağın  Frankenstein’i  oldukları  söylenebilir.  Filmde  de  geçen  bu  benzetmede  nasıl   Frankenstein  kontrolden  çıkıp  kendi   yaratıcısı  Dr.  Victor’u  da  öldürüyorsa   anonim  şirketler  de  içinde   oluştukları,  var  olmalarının  başlıca  kaynağı  olan  coğrafyalarına  ve  insan  kaynaklarına  bir  noktada  ihanet  ediyor  ve  onları  daha  fazla  kar  ve  yarar  için  hiçe  sayıyorlardır.   


0 yorum:

Yorum Gönder