Hürriyet Gazetesi’nin 4 Aralık 2013 tarihli “Abdi İbrahim’e geçmiş olsun” başlıklı
haberine göre; “Abdi İbrahim ilaç firması, hayali depolara ilaç satışı yapmış
gibi gösterip şirketten aylardır prim aldığı iddiasıyla 300 kişinin işine son
verdi. Çalışanlar ise ‘Tazminatımızı vermemek için böyle bir iddia icat
ettiler’ diyor.”
Hayali ilaç
depolarından, hayali ilaç siparişi verilerek ilaç mümessillerinin Abdi
İbrahim’den haksız prim elde ettiğini ifade eden üst düzey sektör
yetkilisi ilaç mümessillerinin, daha
fazla kazanabilmek için hayali bir depo oluşturduğunu, bu hayali ezcanelerden
sahte siparişler yaparak, kesilen sahte
faturaların, dünyadaki ilaç satış rakamlarını takip eden IMS firması tarafından
ilacı üreten firmaya sahte olduğunun raporlandığını, ilaç firmasının da bu
rakamları baz alarak ilaç mümessillerine prim ödemesi yaptığını, hayali
depoların ‘merdivenaltı depo’ olarak adlandırılarak, böylece ilaç firmasından
haksız kazanç elde edildiğini belirtti. İşten
çıkarılan 300 çalışanın neredeyse tamamını ilaç mümessilleri oluştururken, bazı
bölge müdürlerinin de ‘iş takiplerini yerine getirmedikleri’ gerekçesiyle
işlerine son verildi.
Abdi
İbrahim’in Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Barut, yaklaşık 300 ilaç mümessilinin
hayali satış yaparak, şirketten haksız prim kazandığını iddia ederek, işten
çıkarılanlar için savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını belirterek “Bu işi
yapanlar ağır cezada yargılanacak. Sonuçta kurdukları sistemle organize bir suç
işlediler” dedi.
İşten
çıkarılan eski çalışanlardan biri, “Madem hayali satış var depolarından
çıkmayan ilaçların primini neden ödüyorlar” diyerek iddiaları yalanlarken,
işten çıkarılan bir başka çalışan ise “Şirket içinde neredeyse bir mahkeme
kurdular. Resmen sorgulandık. Bizi hırsızlıkla suçladılar. Hakkımızı aramak
için biz de hukuki yollara başvurduk. İşten çıkarılanlar olarak eylem yapmaya
hazırlanıyoruz.’’ dedi.
İlaç
satışlarını takip eden IMS de iddiaları yalanlıyor. IMS' den yapılan
açıklamada, "Bir depo bize başvurduğunda orayı fiziki olarak inceliyoruz.
Bu nedenle hayali deponun kayıtlarımızda olması mümkün değil. Biz beyan edilen verileri servis
ediyoruz" denildi. Türk Eczacıları Birliği Başkanı Erdoğan Çolak bir basın
açıklaması yaparak, "İlaç şirketleri, küçülmenin yükünü çalışanlarına ve eczacılara
attı. Abdi İbrahim, çalışandan eczaneye kadar herkese borçlu" dedi. Tazminatlarının
ödenmesini isteyen tıbbi mümessiller ise, birkaç gün önce şirketi protesto
amaçlı yanlarında getirdikleri kalem, defter, firmanın adının yazılı olduğu
kravat ve çantalarını şirketin bahçesine attı. Şirket çalışanlarından Aygün
Öztürk yaptığı açıklamada “Haklarımız ve onurumuz için buradayız” dedi.
Burada asıl sorulması gereken soru şu; iddia edildiği gibi hemen hemen tüm ilaç mümessillerinin tamamını oluşturan bu 300 kişinin de bu işin içinde olması mümkün mü? Ayrıca bölge müdürlerinin de satışları denetlemedikleri için işten çıkarıldığı belirtiliyor. Satış rakamları bir tek IMS ve üst düzey şirket yetkilileri tarafınca görülürken nasıl oluyor da yetkilerinin dışında olan bir görevi yerine getirmedikleri belirtilerek işten çıkarılıyor bu da çok enteresan bir durum! Bu davayı, işten çıkardığı çalışanlarını hırsızlıkla suçlayan Abdi İbrahim mi kazanır yoksa kendilerine haksızlık yapıldığını ve tazminat ödenmemesi için bahane uydurulduğunu iddia eden eski şirket çalışanları mı kazanır orası bilinmez ama bu davanın daha çok uzun süre tartışılıp konuşulacağı kesin …
0 yorum:
Yorum Gönder