25 Nisan 2013 Perşembe

     European Communication Monitor; 2007'den beri yapılan , iletişim sektörünün durumu ve geleceği ile ilgili bilgileri güncelleyen ve iletişimcileri eğilimlerden haberdar eden detaylı bir araştırma. Pek çok alt başlığa sahip olan bu araştırmanın , alt başlıklarından biri de sosyal medyanın önemi, uygulamaları ve sosyal medya becerileri. Sosyal medyadaki dinamiklerin analiz edilebilmesi ve sosyal medyanın bilinçli bir şekilde kullanılabilmesi için , araştırmanın sonucunda ortaya çıkan veriler son derece önemli.

     Araştırmaya göre iletişim bakımından etki alanı en geniş sosyal medya aracı %75 ile sosyal networkler.Online videolar %67 ile ikinici ,mobil uygulamalar %65 ile üçüncü, mikro bloglar (twitter) %56 ile dördüncü, weblogları ( blogger, tumblr, wordpress , posterous) %45 ile beşinci sırada yer alıyor. Araştırmada online katılımcılar tarafından en aktif biçimde kullanılan araçların (Twitter, weblogs) , iletişimde etkin alanının diğer araçlardan daha düşük olduğunun altı çiziliyor.

      İletişimcilerin yukarıda bahsedilen araçları kullanabilmesinin önemi de araştırma da altı çizilen noktalardan biri. Sosyal medya araçlarını kulllanmayı öğrenmenin en iyi yolu ise , bu araçları pratikte kullanıyor olmak olarak gösteriliyor.

 


 
 
 
 
 

European Communication Monitor 2012



Bu araştırmada yeni medyanın ve onun önemli bir öğesi olan toplumsal paylaşım ağlarının
farklı kurumsal yapılarda nasıl algılandığı, nasıl kullanıldığı ve kurum kültürünün buradaki
bağı araştırılmıştır. Araştırma, Avrupa’da gerçekleştirilen European Communication
Monitor 2012 anketi örnek alınarak bir karşılaştırma yapmak üzerine temellendirilmiştir.
Bu çerçevede kamu kuruluşları, özel kuruluşlar, sivil toplum / meslek örgütleri ve
iletişim / medya ajanslarından oluşan amaçlı örnekleri kapsamında toplam 16 iletişim ve
halkla ilişkiler uzmanıyla derinlemesine yüz yüze görüşmeler gerçekleştirilmiş, nitel bir
çözümleme yapılmıştır. Elde edilen bulgular sonucunda görüşülen örgütlerin genellikle
tek yönlü veya iki yönlü asimetrik bir halkla ilişkiler anlayışı içinde oldukları görülmüştür.
Etkileşim ve diyaloğa açık bir iletişime olanak sağlaması beklenen yeni medyanın da bu
geleneksel anlayış içinde uygulanmaya çalışıldığı sonucuna varılmıştır. Çalışmada kurum
kültürü de bu çerçevede değerlendirilmiştir.

2007 yılından bu yana iletişim yönetimi ve halkla ilişkilerde geleceğe yönelik eğilimler
üzerine uluslararası çapta yıllık anketlerin yapıldığı bir projedir. Akademik amaçlara
yönelik yapılan, iletişim ve halkla ilişkiler uzmanlarına uygulanan bu anketlerde
genel olarak Avrupa’da halkla ilişkilerin itibarı, şirketlerin iletişim yönetimi, stratejik
yapıları, sosyal medya kullanımı ve bu konularla ilgili gelecek yıllara ilişkin öngörüler
değerlendirilmektedir.

24 Nisan 2013 Çarşamba


  European Communication Monitor  ;2007 yılından bu yana iletişim yönetimi ve halkla ilişkilerde geleceğe yönelik eğilimler  üzerine uluslararası çapta yıllık anketlerin yapıldığı bir projedir. Akademik amaçlara yönelik yapılan, iletişim ve halkla ilişkiler uzmanlarına uygulanan bu anketlerde
genel olarak Avrupa’da halkla ilişkilerin itibarı, şirketlerin iletişim yönetimi, stratejik
yapıları, sosyal medya kullanımı ve bu konularla ilgili gelecek yıllara ilişkin öngörüler
değerlendirilmektedir
   Her yıl yaptığı araştırmasında iletişim sektöründeki konuları ve iletişimcilerin karşılaştığı zorlukları sayısal verilere dayandırarak açıklayan European Communication Monitor  ; bu sene de 42 ülkenin katılımıyla gerçekleştirilen araştırma ile  iletişim alanındaki bir çok sorunu ele alarak değerlendirmelerde bulunmuştur.  Baktığımızda oldukça geniş kapsamlı konuları ele alan araştırma ; iş yaşamındaki etik sorunlar , stratejik iletişim, sosyal medya , profesyonel eğitim ve gelişim , maaşlar ve gençlerin işe alım sürçleri vb . bir çok önemli konuyu ele almıştır.
 Bir çok önemli konuya değinen European Communication Monitor  ,özellikle profesyonel gençlerin el işe alım süreçlerinde dikkat edilmesi gereken noktalar ilgimi çeken başlıca konulardan birdir.Araştırma sonuçlarına baktığımızda kuruluşların işe alım süreçlerinde ne önemli unsuru %58 lik oranla üniversite eğitimi olduğunu görebiliriz.İletişim yönetimi ve halkla ilişkiler de üniversite eğitimi önemli nitelik haline gelmiştir. Bunu % 52 oranla  İngilizce dil bilgisi takip etmektedir.Uluslararası bir dil olan İngilizce eğitiminin önemine halkla ilişkilerde işe alım süreci içerisinde dikkat çekilmiştir.Araştırma sonuçlarına baktığımızda iş sektöründe İngilizce bilgisinin  önemi büyük bir orana sahiptir.%45 üzerindeki bir oranda staj ve yeterli iş deneyimine sahiplik aranmaktadır. Halkla ilişkilerde mesleki yeterlilik ve iş becerilerine  önem vererek uluslararası alanda iş deneyiminin var olup olmadığına da  dikkat çekmektedir.



 Araştırma sonuçları Üniversite eğitimi konusuna en çok  veren ülke sıralamasına baktığımızda     Kuzey Avrupa (% 59), Batı Avrupa (% 56) ve Doğu Avrupa (% 56) takip Güney Avrupa (% 62), olarak takip ediyor. Bir takım büyük şirketler staj iletişim yönetim kadar üniversite eğitimi ve akıcı İngilizce bilgisi de büyük bir öneme sahiptir.Ama bu genel olarak ülkelerin yapılarına göre farklılık göstermektedir.Örneğin; İngilizce eğitim bilgisine nazaran üniversite mezunu olma iki kat önemli ve fazladır.bir çok alanda olduğu gibi özellikle halkla ilişkiler alanında  da üniversite eğitimi durumu büyük önem arz etmektedir. Hatta staj ve iş eğitimi bir çok İngiliz iş adamların tarafından  daha önemli derecelendirilir.Almanya ve İsviçre’de bir çok iş adamı ile yapılan değerlendirmeye göre de meslekli eğitiminin yanı sıra staj ve iş eğitimi de büyük önem taşımaktadır.Ayrıca ülkeler arası araştırma sonuçlarının genel olarak değerlendirmesine baktığımızda Hollanda %57 ve İtalya %44 oranla en çok önem veren ülkeler olarak görülmektedir. Genel olarak değerlendirdiğimizde yapılan araştırma sonuçları bölgelere göre ülkelere göre değişiklik göstermesinin yanı sıra halkla ilişkilerdeki genç profesyonellerin işe alım  süreçlerinde  verilen önem dereceleri farklılık gösterdiğini görmekteyiz.  



2012 Avrupa İletişim Monitör Raporu (European Communication Monitor 2012) verileri açıklandı. 
Avrupa Halkla İlişkiler Eğitim ve Araştırma Derneği (European Public Relations Education and Research Association (EUPRERA), Avrupa İletişim Yönetimi Derneği (European Association of Communication Directors (EACD) ve İletişim Direktörü Dergisi (Communication Director) işbirliği ile hazırlanan araştırma geçtiğimiz günlerde kamuya sunuldu.

Etnik sorunlar ve standartlar, mesleki akreditasyon ve belgelendirme, organizasyonlarda gerçekleştirilen iletişim uygulamalarının entegrasyonu ve koordinasyonu, iletişim yönetiminde stratejiler, iletişim fonksiyonunun gücü, etkisi ve önemi, sosyal medya uygulamaları; dijital teknoloji becerileri, mesleki eğitim, gelişim düzeyi ve yönetimi, karşılaştırmalı analizler (2009 yılından bu yana) içeren araştırma, 42 ülkeden katılan 2.185 profesyonelin yanı sıra Avrupa İletişim Yönetimi Derneği başkanı Dr. Herbert Heitmann ve Avrupa Halkla İlişkiler Eğitim ve Araştırma Derneği yönetici müdürü Prof. Dr. Ansgar Zerfass’ın yüksek katkıları Ketchum Pleon’un (www.ketchumpleon.com) sponsorluğu altında, dünya çapında ‘iletişim yönetimi ve halkla ilişkiler’ konusunda hazırlanan en kapsamlı analiz özelliğini taşıyor.
Yayınlanan verilerin içerisinde ise en ilgimi çeken kısım araştırmanın sosyal medya kullanımı ile ilgili olan bölümü oldu.  Çünkü tüm dünyada ve ülkemizde sosyal medya kullanımının tavan noktaya ulaştığını düşündüğüm günümüzde, pratiğin hiç de böyle olmadığı ile yüzleştim. Yapılan araştırmaya göre iletişimde, sosyal medya araçlarının doğru yönde kullanılmasıyla ilgili oldukça büyük bir boşluk olduğu ortaya çıkmış.
Her ne kadar sosyal medya platformlarında en çok kullanılan araç mobil uygulamalar olarak gözükse de bunun yalnızca teoride böyle olduğu, pratikte ise tüm bu verilerin tersine oldukça büyük bir açık ortaya çıkıyor.
Aşağıda bununla ilgili analizlere göz atabilirsiniz. 







European Communication Monitor 2012



European Communication Monitor  2012 araştırma anketi sonuçları açıklanmıştır. 42 farklı ülkeden 2,185 katılım ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın yapılış amacı iletişim sektöründeki trendler,,etik sorunlar, sosyal medya,  stratejik sorunlar, maaşlar gibi birçok konuyu ele almıştır. Bu sorunlar iletişimcilerle konuşularak, sorular sorularak sonuçlara ulaşılmıştır.




Benim en dikkatimi çeken konu ise son yıllarda her yaştan insanın kullandığı sosyal medyayla ilgili araştırma olmuştur. Herkesçe kullanılan sosyal medyanın kapsamlı  bir araştırmayla iletişimde çok önemli bir yeri olduğunu görmekteyiz. Sosyal medya her yerde karşımıza çıkan ve en hızlı iletişim şekli haline gelmiştir. Hem halkla ilişkilerde hemde reklamda çok büyük bir rol oynamaktadır. Sosyal medya çok çeşitli siteler üzerinden  çeşitli hedef kitlelerine ulaşmamızı sağlamaktadır.









Bu grafikte işverenler işçi alımında dikkat ettiği hususlarda genç profosyonel işçi alımı gerçekleştirmektedir. Nerde eksik olduğunu da bu grafikte görebiliriz. Bu grafikte eğitimin, yabancı dilin ve deneyimlerin çok önemli bir yeri olduğunu görmekteyiz.












 

2007 yılından bu yana gerçekleştirilen European Communication Monitor'un 2012 sonuçları belirlendi. İletişimciler için son derece önemli olan bu konferansa 42 ülkeden yaklaşık 2200 katılımcı hazır bulundu.

Sosyal medyada etik konusu, bu konferansın gündemini oluştururken, sosyal  mecralardaki paylaşımların, bilgilerin doğru ve gerçeğe uygun olması gerektiği söylendi. Dijital iletişimde çeşitliliğin çok önemli olduğu ve profesyonel kişilerin söylemlerinin mutlaka dikkate alınmasının gerekliliği ön plana çıkarıldı. E-Demokrasi ve İletişim Ajanı Sosyal Hareketler konulu konuşmasında ise Della Porta, "meydanlarda yapılan siyasi hareketler artık yerlerini sosyal meydanlarda yapılan siyasi hareketlere bırakıyor ” dedi.

Sosyal medyada iletişim konusuna gelindiğinde, Youtube’da siyasilerin skandallarının seçim çalışmalarından daha çok ilgi çektiğini ve ciddi anlamda izlenme oranı elde edildiğine vurgu yapıldı. Youtube kanalının tüm yaş grupları üzerinde önemli etki bıraktığı da söylendi.


 

European Communication Monitor


European Communication Monitor 2012; Avrupa çapında 42 ülkenin önde gelen 2.185 iletişim sektöründe çalışanlarının katılımıyla gerçekleştirildi. Bu toplantı dünya çapına halkla ilişkiler ve iletişim sektöründe gerçekleşen yeni trendleri yükselen ve değer kaybeden olayları en kapsamlı şekilde gösterdi.Yapılan anketlerde etik sorunlar, maaşlar ve sosyal medya ile ilgili bir çok kapsamlı bilgi ortaya çıkarttı. European Communication Monitor 2007 yılından beri Dr. Angsar ZERFAAS'ın önderliğinde gerçekleşmektedir ve o yıldan beri düzenli olarak her senehayata geçirilmektedir.

 European Communication Monitor'den çıkan sonuçlara göre sosyla medyada değişim gösteren eğilimler grafik üzerinde gösterilmiştir.

ECM 2012- Sosyal Medya Sonuçları



European Communication Monitor, her yıl olduğu gibi bu yılki araştırmasında da sosyal medya araçlarına verilen önemi ve bu araçların kullanımı arasındaki oranları,iletişim sektöründe öne çıkanları ve iletişimcilerin ne gibi zorluklarla karşılaştığını istatistiklerle açıklamıştır. ECM 42 farklı ülkeden 2,185 kişinin katılımı ile gerçekleştirdiği bu ankette,etik sorunlar,akreditasyon,maaşlar,sosyal medya gibi konular istatistiksel olarak araştırılmış ve sunulmuştur.
Bu raporda, içinde bulunduğum jenerasyon ve hayatı yaşayış hızımızdan etkilenerek ilgimi en çok çeken sosyal medya sonuçları oldu. İletişim sektörünün yadsınamayacak bir boyutta yer kapladığı günümüzde,aşağıdaki grafikteki verilere göre en çok kullanılan sosyal medya araçları yer alıyor.  % 75.8 ile online topluluklar ilk sırada yerini alıyor, %55.7 ile onu takıp eden online videolar ve daha sonrasında mobil uygulamalar yer almıştır. Sosyal medya iletişimindeki en önemli fırsatların bu mobil uygulamalar olduğu da ayrı bir analizin sonucu.



2. grafik ise sosyal medya uygulamalarının kullanımında hangi alanlarda ne kadar eksiklik olduğunu gösteriyor.Görüldüğü üzere sahip olunan önem ile kullanım oranı arasında gözle görülür bir fark var. Bir önceki grafikte görünen en yüksek orana sahip sosyal medya araçları ile kullanım oranı arasında ters bir orantı mevcut.Bu farkın en azından birbirine biraz daha yakın ölçüde değişmesi iletişim sektörünün gelişmesine çok daha fazla katkı sağlayacaktır. 


İletişimcilerin 2011 yılına nazaran sosyal medyada bir yükseliş yaşamaları beklenmiştir,fakat bu beklenilen oranda bir sıçrama olmamıştır.Yapılan araştırmaya göre, aşağıdaki grafikte dijitale olan yatkinlik 29 ve daha genç yaş kesiminde daha büyük oranda gösterilmiştir. Gençler,kendi çalışma ortamlarında çok daha fazla ön plana çıkabilicek bir yeteneğe sahiplerdir. Özellikle teknolojinin geliştiği dijital çağın içine doğmuş,büyüklerine oranla teknolojiyle daha fazla tanışmış genç kesim, herhangi bir teknolojik alete veya uygulamaya çok daha yatkın olmaktadır. Bunu çalışma ortamlarına da yansıttıkları takdirde gençlerin çok başarılı olacağı öne sürülüyor. 


















ECM'de bir diğer önemli nokta ise Avrupa'nın farklı kesimlerinde sosyal medya kullanımının değişiklik gösterdiği. Aşağıdaki grafikte görüldüğü üzere : 
























Sonuç olarak sosyal medya kullanımı 2011 yılına göre beklenilen bazda olmasa da artış göstermiştir.Araştırmalarda kadın erkek kullanım oranından,bölgeden bölgeye değişme oranına,kullanım becerisinden,en çok kullanıldığı alanlara kadar birçok sayısal veri aktarılmıştır. Bence bu raporlar bazen görünmeyeni ve bilinmeyeni veya yanlış bilineni ortaya çıkarmak için bir fırsat oluyor. Aynı zamanda sosyal medyanın hem günümüzde hem gelecekte,doğru kullanıldığında birçok fayda ve başarı sağlayacağını düşünüyorum. 

23 Nisan 2013 Salı

European Communication Monitor 2012



.European Communication Monitor 2012 42 ülkeden 2,200 İletişim uzmanının katılımıyla gerçekleşmiştir. Katılımcıların Stratejik İletişim hakkında ne düşündükleri üzerinde düşünülmüştür.





Öncelikli olarak Stratejik Sorunlar ve Etik konuları üzerinde durulmuş ve 2015'e kadar yaşanacaklara dair rakamsal veriler ile bazı önemli sorunlar açıklanmıştır.( Stratejik Sorunlara Örnek Olarak %46 Dijital devrimle başa çıkmak,%44 İş Stratejisi ve İletişimi Birleştirmek)


Yanda görülen grafikte Etik Alanlardaki sorunlar açıklanmıştır. Belirlenen ve en çok dikkat çeken nokta 5 sene öncesine oranla %58 oranında artış yaşanmıştır. Bu artışta Sosyal Medya İletişimi-Şeffaflık Kuralları ve İletişimin Uluslararası Karakterin'de yaşanan değişikliklikler büyük rol oynamıştır.




Hepimizin tahmin edebileceği gibi sosyal medya kullanımın iletişim dünyasındaki yeri son yıllarda gitgide artış göstermiştir. Önemli bir faktör olarak İletişimcilerin Mobil uygulamaları yakalamaları önerilmektedir. Katılımcılar Mobil Uygulamaların önemli olduğunu %65 oranında vurgularken sadece %31'inin uyguluyor olması bu konuda bir eksiklik yaşanıyor olduğunu açıkça göstermektedir.

European Communication Monitor 2012'nin detaylı bir özetine ulaşmak için .


European Communication Monitor (ECM)

European Communication Monitor, iletişim yönetimi ve halkla ilişkiler alanlarında düzenlenen en kapsamlı araştırmadır. European Public Relations Education and Research Association (EUPRERA) ve the European Association of Communication Directors (EACD) tarafından organize edilen ve 2007 yılından bu yana da Prof. Leipzig Üniversitesi'nden Dr. Ansgar Zerfass'ın öncülük ettiği araştırma, iletişim sektörüne ait konulara, trendlere ve iletişimcilerin çalışma hayatlarında karşılaştıkları zorluklara (sektörün en önemli konularından olan sosyal medya ve etik sorunların yanı sıra maaşlar gibi) değinilmekte ve sonuçları sayısal verilere dayandırarak açıklamaktadır. 2012 yılında 6ncısı düzenlenen ECM, 42 ülkeden 2185 profesyonelin katılımıyla gerçekleşmiştir. 




European Communication Monitor, 2012 Sonuçlarını Açıkladı

2012 yılına ait verilerin arasında, iletişimcilerin en büyük sorunlarından olan etik, ahlaki problemler ve sosyal medya başta yer alırken, üst yönetimin iletişim bakış açısına sahip olmaması, koordine ve entegre iletişimin eksikliği, eğitim eksikliği gibi sorunlar da bunları takip etmektedir. 

Bu sene halkla ilişkiler derslerimizden biri olan Dijital Kültürler dersiyle birlikte hayatımıza biraz daha soktuğumuz dijital iletişim, sosyal medya, ECM raporları arasında en çok ilgimi çeken alan oldu. 

Günümüzde sosyal medya, bir haberin en hızlı şekilde yayıldığı ve kitlelerin en hızlı şekilde oluştuğu ortam haline geldi. Kurumsal iletişimciler açısından sosyal medyanın bu özelliği, iyi sonuçlara yol açtığı gibi bazen yıkıcı sonuçlara da yol açabilir. Bu nedenle kurumsal iletişimciler her an her konuda tetikte olmak zorundadır. Bu konuda, okulumuzda ağırladığımız Sabancı Holding Kurumsal İletişim Direktörü Suat Özyaprak, "sosyal medyada gol yememek mümkün değil, ancak yenilenden çok gol atmalısınız." diyerek sosyal medyanın önemini ve iletişimcilerin sosyal medyaya ne kadar özenle yaklaşması gerektiğini özetlemiştir.

European Communication Monitor sonuçlarına bakıldığında, aşağıdaki grafikte, sosyal medyada kullanılan önemli araç/alanları önem sırasıyla görebiliriz.



Sosyal medya, yukarıda belirttiğim özelliklerinden dolayı, genel olarak çok önemli bir unsur olarak bilinir. Ancak, ECM iletişimcilerine göre, iletişimde sosyal medya kullanımı konusunda pek çok açık söz konusudur. Bu alandaki eksikler aşağıdaki grafikte açıkça görülmektedir. 


Sosyal medyanın bu denli önem taşıdığı iletişim ve internet çağında sosyal medya kullanımının bu kadar eksik olması iletişim sektöründe büyük eksiklerin olduğu konusunda da bir işarettir. Bu açığın nedeni de, ECM sonuçlarınında gösterdiği gibi, iletişim sektöründe eğitim konusundaki açıktır. İletişimciler, bu eksikler konusunda bilinçlenmeli ve verilen önemi arttırmalılardır. Günden güne, dijitalin öneminin arttığı bir dünyada, dijital alanda eksiklerin olması, kurumlar açısından çok büyük bir açıktır. Bu açıklık, kurumların, beklenmedik ya da zayıf bir anlarında büyük darbeler almalarına yol açabilir. Sosyal medyanın yıkıcı gücüde buradan gelmektedir. 

İLETİŞİMDE ETİK UNSURLAR


    
 42 ülkede 2.185 iletişim profesyonelinin katılımıyla gerçekleşen European Communication Monitor 2012 araştırma sonuçları bize hem Halkla İlişkiler ve İletişim sektörünün en kapsayıcı analizini sunmakta hem de var olan sektörel trendleri, yükselişteki ve düşüşteki eğilimleri göstermektedir. 2007’den beri Almanya  Prof. Leipzig Üniversitesi’nden Dr. Ansgar Zerfass öncülüğünde Avrupa’daki  11 üniversite işbirliği ile yürütülen çalışmanın sponsorluğunu dünyanın önde gelen iletişim firmalarından Ketchum Pleon üstlenmektedir. 
     European Public Relations Education and Research Association, European Association of Communication Directors ve Communication Director Magazine tarafından yürütülen araştırmanın sonuçları  Etik zorluklar ve standartlar, Profesyonelleşme ve Akreditasyon, Stratejik İletişim Pratiği, Stratejik konular, güç ve etki, Sosyal Medya, Profesyonel Eğitim ve Gelişim, Yönetim, İş ve İletişim Becerileri, Genç Profesyonellerin İşe Alımı ve Maaşlar olmak üzere ana başlıklarda toplandı.
     
    Araştırmaya göre etik konular iletişim dünyasında beş yıl öncesine oranla çok daha ön plana çıkmaktadır (%57.6). Araştırma başkanı Dr. Ansgar Zerfass' a göre iletişim dünyasında etik unsurların eskisinden çok daha ön planda olduğu bir gerçektir fakat çoğu iletişim profesyonelinin düşüncesi halihazırdaki uygulamaların güncellenmesi yönündedir. Özellikle sosyal medya faktörü ve iletişimin uluslararası boyut kazanmış yapısı gereği iletişimde etiklik ilkesini sağlamak hem gitgide daha da karmaşıklaşmaktadır hem de bu konudaki farkındalık da aynı oranda artmaktadır.