Organizasyon : ChillOut Festival 2013
Ana Sponsor : MasterCard
Tarih : 19 Mayıs 2013 / Pazar
19 Mayıs 2013 tarihinde gerçekleşen ChillOut Festival 2013
benim için çok verimli bir festival oldu. Uzun zamandır ertelediğim güneş,
müzik ve eğlence üçlüsünü doyasıya yaşadığım Kemer Country’de, inanılmaz
kalabalığa rağmen çok eğlendim.
Aslında bu festivalin benim için önemi ilk, defa bir marka
sponsorluğu altında festivale katılıyor oluşumdu. Abimin çalıştığı etkinlik
ajansı ile Tadım kuruyemişlerinin standında görevli olarak bulunuyordum.
Sabahın erken saatlerinde gelen ekip aracıyla festivale doğru uzun bir
yolculuğa başladık. Güneş her zamankinden daha davetkar, açık pencereden esen
rüzgarlar eşliğinde akşam çıkacak şahane grupların şarkılarını tekrar dinleme
fırsatı buldum.
Festival alanı girişinden inanılmaz bir kalabalık vardı. Biz
görevli ekipten olduğumuz için beklemeden içeri girebildik. İsimlerimizi
verdikten sonra yemyeşil ChillOut festival bilekliğime kavuşmuştum.
Festival yapısı itibariyle pek çok marka giriş alanında
sponsorluk çadırlarını yapmıştı. Girişte sarı-beyaz araçları ve ekip kızlarıyla
bizi Camel sigaraları karşıladı. Tütün ürünlerine yönelik reklam yasakları
nedeniyle marka adının yer almadığı bu sponsorluk tarzı beni biraz şaşırttı.
Ancak markanın gerçekleştirdiği başarılı markalama ve “inspiringcreativity”
yaklaşımı çok güzeldi. Ayrıca, şapkasını unutan ben ve benim gibi insanlar için
dağıttıkları hasır şapkalar ise gerçekten çok işime yaradı.
Sırayla bahsetmem gerekirse; Mini Cooper, BMW, Vespa,
TeknoSA, GAP, Bridgestone, alternatif sahne RedBull, ClubfinansCard ve daha pek
çok marka ile festival alanı rengarenk idi. Ama tabi, festivalin en güzel
standı, benim de abime yardım ederek hazırladığımız Tadım Kuruyemişlerine
aitti.
Standımız temelinde tadım aktivitesi gerçekleştiriyor olsa
da, renkli aktiviteleriyle adeta festivalin çekim merkezi olmuştu. Barlardan
içeceklerini alan herkes standımıza uğruyor, özel karton paketler içinde; tuzlu
fıstık, kuru erik, soslu mısır, ceviz, fındık ve daha pek çok taze kuruyemiş
alternatifini alarak arkadaşlarıyla paylaşıyordu. Türkiye’nin Tadı Tuzu
sloganıyla temsil ettiğimiz Tadım markası gerçekten bu vaadini tüm konuklarına
sunuyordu. Standımızda yer alan kırmızı-beyaz balonları “Yaza Merhaba
Balonları” olarak kullanmayı önermiştik. Yere sabitlediğimiz helyum balonların
üzerine çizimlerini ve mesajlarını yazan festivalciler, isterlerse balonları
iplerinden kurtararak gökyüzüne mutlu bir mesaj yollayabiliyorlardı. Bu
aktivite öyle sevildi ki, kimi balonlarını gökyüzüne bırakmak yerine, koluna,
masasına bağladı. Hatta bazıları arkadaşlarının onu daha rahat bulduğunu
söyleyerek yanından hiç ayırmadı. Ürünlerimizi dağıtırken bir yandan da Pop-art
fotoğraf çekimi aktivitesini gerçekleştiriyorduk. Çektiğimiz tek bir kareyi
dört farklı renge basarak özel bir çerçeve içinde hediye ediyorduk. Buna herkes
bayılmıştı.
Çalışmaya biraz ara verdikten sonra festival alanını keşfe
çıktım. İçecek bir şeyler almak için festivalin ana sponsoruMasterCard yükleme
noktasına giderek, özel tasarlanmış bir bankamatik kartına sahip oldum ve tüm
harcamalarımı bu kart ile gerçekleştirdim.
Etkinlik alanı yapısı gereği iki katlı bir düzenleme vardı.
Yukarıda ana sahne yer alırken, alt katta Redbull’un alternatif seslere destek
verdiği bir sahne de yer alıyordu. Bu alanda çok eğlendim. Enteresan
müzikleriyle kalabalıkları coşturan gruplar ile dans ettim, yeni insanlarla tanıştım.
Redbull’un kurulduğu noktada güzel bir havuz yer alıyordu. İnsanlar mayo ve
bikinileriyle havuzun keyfini çıkardı. Benim de şortum yanımda olsaydı güzel
bir ferahlama anı yaşayabilirdim.
Saatlerin ilerlemesiyle festival alanında inanılmaz bir
kalabalık vardı. Dışardan okuduğum kadarıyla 8000 katılımcıyı bünyesinde
barındıran Kemer Country, sanırım tarihinde hiç bu kadar yoğun bir festivalci
akınına uğramamıştı.
Nouvelle Vogue adlı grubu dinlemek için ana sahneye
yöneldim. İki yaramaz Fransız kızın performansı gerçekten inanılmazdı.
Kalabalıkla birlikte şarkılara eşlik ettim ve günün geri kalan kısmında Tadım
standındaki görevimi tamamladım.
Hava kararıp, güzel güneş bizlere hoşça kal dedikten sonra
yeniden kendimi ekip aracımızda buluverdim. Kurulum ne kadar eğlenceli
geçtiyse, standın toplanması da bir o kadar çabuk bitivermişti. Standın
sağladığı başarılı etki, balonlarımızın yarattığı inanılmaz görünürlük ve
müşteri ekibinden gelen tebrik ile herkesin keyfi yerindeydi.
Uzun bir bekleyişin ardından böylesine güzel bir festivale
katılmanın, güneşi ve müziği doyasıya yaşamanın ve en önemlisi bir markayla
çalışmanın mutluluğuyla tekrar kulaklıklarımı taktım ve sahnede çalan parçaları
yeniden dinleyerek evime gidiyordum.